İçeriğe geç

Gelecekteki Sen

“Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu yaratmaktır.” Peter Drucker

Robert Merton, 1949 yılında yayımlanan “Sosyal Teori ve Sosyal Yapı” isimli kitabında “kendini gerçekleştiren kehanet” kavramını somutlaştırır. Merton, kişinin geleceğe ilişkin tutum ve düşüncelerinin, farkında olmadan eyleme dönüşerek kendi kendini gerçekleştirdiğini söyler. Bu durum size tanıdık geldi mi?

Her birimiz kendi geleceğimizin kâhiniyiz aslında. Bir an için durup bu cümleyi tekrar düşünün. Ne kadar büyük bir güce sahip olduğunuzun farkında mısınız? Peki süper kahramana söylenen, o kâdim sözü hatırlayanlarınız var mı?

“Büyük güç, büyük sorumluluk getirir!”.

Elimizde büyük güç ve bir de bu gücün getirdiği büyük bir sorumluluk var öyleyse. Omuzlarımızın üzerinde tünemiş, siyah kanatlarıyla güneşimizi engellemek için fırsat kollayan “bahane” isimli akbabayı aç bırakalım. Geleceğimizi dilediğimizce şekillendirelim. İyi bir gelecek düşlemek ve bu düşü gerçekleştirmek için adım atalım. Harekete geçelim!

Beni böylesine heyecanlandıran, bu güçlü cümleleri kurduran bir oluşumdan bahsetmek istiyorum. Sadece kişiler için değil kurumlar için de gelecek hayallerine ortak olan, hayallerin gerçeğe dönüşmesi için paslanmış çarkları döndüren, bunları da, en saf hali ile söylemek gerekirse “aşkla” yapan bir oluşum: “Gelecekteki Sen

Kasım ayının ortasında BloombergHT’deki “Dönüşen Dünya” yayını öncesinde tanıştık sevgili İnci Abay Cansabuncu ve Sertaç Doğanay ile. Öneriver Robo Advisor kurucu ortakları Burak Arslanpay ve Mert Ülkgün ile güzel bir yayın gerçekleştirdiler.

Bu resim için metin sağlanmadı

Yayın öncesinde bahsetti İnci Hanım “Gelecekteki Sen” ve orada yaptıklarından. Ülkenin gençlerinin kendi geleceklerini gerçekleştirmedeki isteklerini, onların ışıl ışıl bakışlarını, azimlerini anlattı. Anlatırken gördüm ki gençlerin ışığı İnci Hanım’ın sesinde, tavrında, bakışında aynı büyük enerjiyle vücut bulmuş.

Sonrasında https://www.gelecektekisen.com.tr/ adresindeki içerikleri okudum. O enerji bana da geçti. Edip Cansever’in de “Yerçekimli Karanfil” şiirinde dediği gibi, İnci Hanım’ın toprağında büyüyen o gençlerin uzattığı güzel karanfil elden ele serpiliyordu;

“Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.”

Günümüz kariyer dünyasında “gelecek” kavramı “teknoloji” ve “dijtalleşme” kavramları ile anılıyor. Dünyanın dönüş hızı aynı kalsa da dönüşüm hızı akıl almaz bir şekilde artıyor. An’da kalmak için sürekli geleceği düşlemek gerekiyor. Yorucu olduğu kadar keyifli de bir eylem bu. Dolayısıyla bu yorucu süreçte, “iş gücümü nasıl dijitalleştirebilirim?” ve “kariyerimi nasıl dijitalleştirebilirim?” gibi sorular için “Gelecekteki Sen” tam bir multi vitamin gibi yetişiyor. Önce aynaya bakarak “şimdi”yi tanımlıyor. Daha sonra da sizinle birlikte “gelecek” ile ilgili kehaneti nasıl gerçekleştireceğinize odaklanıyor. Dijitalleşen dünyada “insan” faktörünü her zaman çemberin en ortasında tutuyor.

Söylemi ise çok güçlü: Dijital dönüşümünün asıl devrimci gücü altyapı ve araçlar değil; topluluklar! İşlerin Geleceği’nde dijital dönüşümün tanımlayıcı faktörü de ‘insan’ olacaktır!

Sevgili İnci Abay Cansabuncu’ya “Gelecekteki Sen” ve kendi kehanetimi gerçekleştirirken bana verdiği ilham için teşekkür ediyorum.

Yazının başında adı geçen Robert Merton’a saygılarımı iletirken ondan yaklaşık 690 sene evvel bu konuya noktayı koymuş birinden bir alıntı ile yazımı sonlandırıyorum.

“Kardeşim sen düşünceden ibaretsin
Geriye kalan et ve kemiksin
Gül düşünür gülistan olursun
Diken düşünür dikenlik olursun”
Mevlana Celaleddin-i Rumi

Tarih:Genel

İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir